Canım... Canım... Canım... İzlenimler PERŞEMBE 04 ŞUBAT 1999
NURHAN FIRATLI (SHA)
Bir garip olur ünlülerinenazesi... Sanatçı, politikacı ya da işadamı. Fark
etmez. Yakınları katılır yaşamını yitiren ünlünün. Can dostları ve hayranları.
200-300 kişidirler en fazla.
Bir de timsah gözyaşlarıyla, en şık kıyafetleriyle, acılı bakışlarıyla
bazı başka "ünlü"ler katılır. Aileye taziyelerini sunduktan sonra tv kamerası
ve foto muhabiri avına çıkarlar. Bir yandan da avluda gözlerine ilişen
diğer ünlülerle bir araya gelmeye çalışırlar. Bilirler sayıları fazla olunca
daha çabuk dikkat çekebileceklerini. Bir koyu sohbet başlar, zaman zaman
avluya yayılır kahkahaları.
Hayranların bazıları da o ünlünün cenazesine başka "ünlü"leri
görebilmek için gelir. "Bak şu da gelmiş, saçını gördün mü? Tahmin ettiğimden
kısaymış, uzunmuş" şeklindeki bitmek tükenmek bilmeyen yorumları ile insanlığından
utandırırlar insanı.
Neredeyse kuraldır bunlar ve hep yaşanır.
Dün tüm bu kurallar Barış Manço için bozuldu. Hayranları onun
için gelmişlerdi, hiçbir ünlü ile ilgilenmediler. Otobüslerle, minibüslerle
Levent'e kadar gelip camiye kadarki iki üç kilometrelik yolu koşar adım
aştılar. İstedikleri tek şey tabutunu bir kez yakından görebilmek, el sürebilmek,
onun son namazını kılmaktı.
Ünlüler diğer cenazelerin aksine, kıyıda köşede Manço'ya son görevlerini
yerine getirmeye çalıştılar. Etraflarında gazeteci topluluğu oluşturmaya
çalışmadılar hiç. Timsah gözyaşları dökmediler. Sohbet grupları oluşturup
son dedikoduları öğrenmeye çalışmadılar. Üzgün ve saygılıydılar. Bir de
çiçekler vardı. Kimilerinin ellerindeydi çiçekler kimileri, vakıflara yaptıkları
bağışlarla varlıklarını hissettirmeye çalışmışlardı orada. Onun 7'den 77'ye
kucakladıklarının arasındaydı hepsi. Kadıköy Saray Muhallebicisi, Fazilet
Partisi Bakırköy Hanımlar Komisyonu, Antalya Sheraton Voyager Otel çalışanları,
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve binlercesi.
Titremeyi hissetmek
Ve son veda. Cenaze namazı kılınıp "Helallik" alınırken "canım, canım"
diye içini çekti yaşlı başlı bir "hayranı". Bir başkası, tüm vücudunu saran
titremeye eşlik eden "sessiz" gözyaşları ile veda etti çocukluğundan beri
şarkılarını dinlediği çocuk sevgisine, insan tutkusuna hayran olduğu sanatçıya.
Dün o avluda 7'den 77'ye herkes üzgündü... Gerçekten üzgündü...
|