“Ölüm’ün yüzü soğuktur” derler, haberi ise, ürpertici... Gerçekten Barış Manço’nun öldüğünü işittiğimde her yanım buz keserek ürperdim.
“Herkes ölümü tadacaktır!” diyen takdir-i İlahi’ye ne denir?
Ama erken ama geç...
Boynumuz kıldan ince!
Manço için herkes “gerçek sanatçı” diyor.
Demek ki gerçek sanatçıların yanında bir de sahteleri varmış!
Bizim şikayetlerimize kulak tıkayan “herkes” bunu biliyor...
O zaman sormak lazım...
Siz medyanın sorumluları, yeteneksizleri, soyunanları, rezalet çıkaranları, bücürleri ortaya çıkarıp halka “sanatçı” diye sunarak gerçek sanat ehlinin hakkını yemiyor musunuz?
Siz üst yöneticiler, ancak sosyalist ülkelere özgü bir anlayışla “devlet sanatçılığı” unvanı ihdas ederek ulufe dağıtır gibi önünüze gelene dağıtmakla gerçek sanat ehlini hafife almıyor musunuz?
Bu yüzden sanat dünyası yaralı ve kırgın...

Kurtalan Ekspresi’nden Ahmet Güvenç de bu konuda çok dolu olacak ki STV’de kendisiyle röportaj yapılırken “sanatçı” konusu açıldığında gözleri dolu dolu ve tepkiyle: “Bu konuya hiç girmek istemiyorum. Kolay kolay sanatçı olunmaz... Büyük birikim gerektirir. Barış ellibeş yaşında öldü ama iki çarpı ellibeş yaş yaşadı” dedi.
2 (Belki de 3) x Ömür Yaşı...
İlginç bir formül...
Yani, fizyolojik yaşın yanı sıra bir o kadar da anlam derinliği yaşamak, düşünmek, çalışmak, birikmek, gözlemlemek... Gerçek sanatçı olmanın ön şartları... Buna bir de ülkesini, ülkesinin insanlarını, tarihini, kültürünü bilmeyi ve sevmeyi ekleyin. Barış Manço’nun sanatının sırrını öğrenmiş olursunuz.
Manço, bizim neslimizin ilk pop şarkıcılarındandı.
Kendine özgüydü...
Hep kendine özgü kalarak yenilenmesini bildi.
Politikayı asla sanata bulaştırmadı.
Başarılı insanların hayatından alınacak dersler vardır.

Türk toplumunun barış ve kültür elçisi olan ölümsüz sanatçı Barış Manço’dan aldığımız dersler nedir?
Demek ki;

Bu ülkede şarlatanlık, yalakalık yapılmadan, marjinalleşmeden, süfli ve sorumsuz havalara girmeden, bu ülkenin insanı olmaktan gurur duyup örf ve adetlerine uygun; “adam” gibi yaşayarak “gerçek sanatçı” olunabiliyormuş!
Onun dediği gibi çağdaş değerlerin üstünde olan kültür ve birikimimizden ilham alarak özgün sanat yapılabiliyor ve bu yoldan hareketle evrensele ulaşılabiliyormuş! 
“Ölüm Allah’ın emri” diyerek tevekkül sahibi olduğunu vurgulayan Manço’ya Allah’tan rahmet diliyorum!”
Yüreğinden yakaladığı bu ülke insanları onu unutmayacak!
Duygulu sesi, güzel şarkıları daima gönül kubbemizde çınlayacak!